25 Ağustos 2011 Perşembe

Şirince


Bu eski Rum köyünün eski zamanlardaki  isimlerinden biride Çirkince imiş, duyunca şaşırmamak zor. Mübadele sonucu Rumlar buradan ayrılsada köye güzellik katan rum evlerinin çoğu varlığını korumuş. Cumhuriyet'in ilk yıllarında ismi kendine yakışır şekilde Şirince olarak değiştirilmiş. Adı gibi şirin küçük bir köy. Biz Bodrum dönüşü yolumuzun üstünde olunca uğrayalım dedik. Selçuk taraflarındaki bu koy için içeri doğru virajlı yollardan bayağı devam ederken, köye varmak için sabırsızlanmaya başlıyorsunuz.


Geçim kaynakları turizm, bağcılık, şarap üretimi ve zeytinyağı. Şarabının metini önceden duymuştum, tadına baktıktan sonrada bu meyvalı şaraplar benim favorim oldu. Bir çilek birde vişne şarabı ile döndük. Şarabı fazla sevmememe rağmen çilekli şarap bu düşüncemi değiştirecek gibi. İşin en güzel kısmı dilediğiniz şarapları 6'lı kutularda sipariş verebiliyorsunuz. Kargo ücretide firmaya ait :)




Güzel bir çarşısı var, klasık hediyelik eşyalara ek olarak, çeşit çeşit sabunlar, kurutulmuş biberler, ve türlü bitkiler mevcut.  Ve de  yeşillikler içindeki restaurantından bahsetmeden olmaz. Mutfağın kapısından siparişleriniz yapan ablaları görmek mümkün. Servis ise mükemmel, ilk kabak çiçeği dolmamıda burda yedim. Mantısı, dolması ve diğerleri çok lezzetli idi. yemek sonrası meyve tabağı ve çay ikramları da var.

1 geceden fazla kalmak bence sıkabilir, gezmek  ve yemek için 2 - 3 saat bile yeterli geldi. Yolunuz o taraflara düşerse uğramadan dönmeyin derim :)

23 Ağustos 2011 Salı

8. Yıl

Ne çabuk geçiyor zaman, burada 7. yıl diye yazmıştım, bugün 8 yıl oldu. Düşünceler aynıyken artan şey sevgi ve bu yılın kattığı güzel hatıralar.  Evlilikten korkanlar için güzel bir örnek olmaya devam, artan boşanmalara inat bizim gibi güzel devam eden evliliklerde çok. Seni çok seviyorum aşkım, bu arada  büyük kutlamaya 2 sene kaldı :)

19 Ağustos 2011 Cuma

Evde Saç Boyanır Mı?



Boya yaptıranlar bilir, kuaför değiştirmek zordur. Helede benim gibi bir kaç farklı boya karıştırılıp not alınıp devamlı aynı boya yapılıyorsa değiştirmek çok zor. Boyamdan memnunum ama kuaforüm için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.  Önceki gittiğimde 1,5 ay olduğu için boyaya 10 TL fark koydu. Neymiş saç uzamış, 1 haftada ne kadar uzayabilir ki? Son sefer gittiğimde ise zamlandığını öğrendim. Birazda afra tafra olunca soğudum iyice. Ben bu fiyatı düşünücem dedim çıktım.

Düşündükçe beni stres sardı yeni kuaför rengimi tututurabilir mi diye, hatta rüyalarıma bile girdi saçımın rengi çok kötü oluyor tekrar düzeltsin diye ona gidiyorum oda bana gülüyor falan. Bu stres ve korku ile 2 ay geçti, bazı bloglarda ve forumlarda kendi saçını boyayanları hatt röfle bile yapabilenleri görünce şaşırdım. Aşkımında sen al ben boyarım ısrarları sonucu dün palette delux yoğun bakır rengini aldım eve gittim.

Saçımın rengi  havuz ve denizden iyice değişmişti, bakır bal köpüğü arası bir renk olmuştu. Deli cesareti ile boyarız olmadı ertesi günde yeni bir kuaföre gidip ben ettim sen düzelt derim diye düşündüm. Diplerim siyah olduğu için açılmaz ve saç iki renk olur diye korkuyordum. Aşkımda biraz korku ile saçımı boyadı yıkama işlemide bitip kurutunca bir baktık, kutuda gözükenden biraz farklıda olsa güzel bir bakır rengi oldu. Benim aşkım bu konuda becerikliymiş :))

Nasıl sevindiğimi anlatamam, artık kuaförde boya için zaman öldürmek bitti, hemde röfle gölge olsa neysede düz boyada dip boya için 80 TL vermekten kurtuldum.  Makas'da bile dip boya 55 TL iken bizim kuaför çoşmus. Onun eşdeğerindekiler 35 - 40 tl fiyata dip boya yapıyormuş ki bunu da sonradan öğrendim. Benim gibi kuaförde boya yaptırmaktan sıkılan var ise hiç düşünmeden bu boyalalardan deneyebilir. Rek alternatifi çok fazla.

Herkese güzel ve mutlu bir haftasonu dilerim :))

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Tilki Misali...



Bu koyu bırakıp da dönmek zor oldu. Bodrum'dan ayrıldığımız gün hava serindi aklım kalmayacak dedim ama uzaklaştıkça özlemeye başladım hemen. Torba'ya ilk gidişim oldu, az rüzgarlı koyda pırıl pırıl bir denizi var.  Sakin bir yer ama harekt istediğiniz anda 5 km sonra Bodrum'dasınız. Biz arabayı otelin önüne parkettik bir daha hiç kullanmadık, minibüslerle ulaşım çok rahat.

Dönüş günüde Efes ve Şirince'yi gezdik. Şirince ile ilgili ayrı bir yazı yazacağım. Görülesi bir yer. 2 gecede ablamların Ören'deki yazlıklarına kaldık. Yaz başından beri görmediğim için çok özlemiştim. Oraya gidince Cunda Adası'nı gezmeden olmaz tabi. Oranın özeillikle çarşısını çok seviyorum, hem ucuz hemde çok güzel şeyler var.

Ben ordayken ablam bu hafta için komşusu ile gitcekleri yerlerin planlarını yapıyordu.  Salı Sarımsaklı'da, Çarşamba Cunda'da plaja gideriz vs...  Yanımda konuşmayın demiştim oysa, şimdi aklım bir Cunda'da bir Bodrum'da...... Tatil öncesi nasıl güzel bir heyecan oluyor dönüşte ise ne kötü....

Ben çalışmaya alışırken hepimize çabuk bitecek güzel bir hafta diliyorum.

3 Ağustos 2011 Çarşamba

Bodrum İçin Tavsiyesi Olan??


Dönem dönem yapmak istemediğimiz şeyler vardır ya bu aralar blogda onlara girdi. Ben suçu sıcaklara atıyorum. Yazılar fotoğraflarla beraber güzel oluyor. Akşam eve gidince foto düzenlemek bile zor geliyor bu aralar. Bu tembelliğin sonucunda ise yeni yazı pek olmuyor.

Birde bu Cuma izne ayrılıyorum. Son bir haftadır boş vakitlerim bir destinasyona karar vermekle geçti. . Ben geçen seneki gibi bir kaç farklı yer gezmeyi düşünüyordum ama eşim çok yoğun bir ay atlatınca bu sefer bütün vaktini otel ve denizde geçirme hayali kuruyor. Orası burası derken son 5 yıldır gitmediğim Bodrum'a karar verdik. Orda fazla uzaklaşmadan çevrede gezilecek yerler çok :) Daha önce gittiğimde tekne turuna çıkmıştık, akvaryumu tekrar görmek için tekne turu planı kesin. Peki görmeden, yapmadan gelme diyeceğiniz tavsiyeleriniz var mıdır?

Not olarak; tatil planı yapıyorsanız ramazan olduğu için  yoğunluk yoktur diye düşünmeyin. İstediğimiz otelde yer kalmadığı için biz başka bir otele karar vermek zorunda kaldık.

Cuma'ya kadar burdayım ama bu tembellikle yeniz yazı yazmak zor gibi. İnşallah 15 Ağustos'da  dönünce çalışkan bir blogger olarak burda olacağım :))