29 Nisan 2012 Pazar

Ben Sevdim :))



Çarpı işine başladığımdan daha önce bahsetmiştim. Ben fotodakini bitireli haftalar oldu, sonra çerçevisini bekledi, sonrada duvarda yerini aldı, bir kaç haftada fotoğrafın çekilmesini bekledi derken, blogda yer alması bu günü buldu.

Ben bu işi çok sevdim, hatta level atladım renklerin üzerinden gitmeyi bırakıp, kasnak ve etamin alıp yeni modele başladım. Saya saya işlemek biraz vakit alsada bu iş çok zevkli, ben keyif alıyorum. Ama iş değişikliğim sonucunda yaşadığım yoğunluk ve eve geliş saatimin en az 1saat daha geç olması tüm düzenimi bozdu. Akşamları çok fazla vaktim olmuyor, işten gelip, yemek birde çocukla uğraşıp üstüne kendine vakit ayırabilenlere hayranlığım dahada arttı. Ben Daisy'e bile zor vakit ayırıyorum. Gerçi benimde yaptığım fedekarlıklar yok değil, sabahları onu gezdirdiğim için 10 dakika erken kalkıyorum :))))


23 Nisan 2012 Pazartesi

Bir Pazar


Yakın arkadaşlarımızla, sık sık toplanalım desekde uzakta oturunca bazen toplanmamız bir kaç ayı geçiyordu. En güzel çözümde  her ay  günleri belirleyip, sırayla birimizin evinde  kahvaltıda buluşmaya karar vermemizle arayı açmadan görşmeye başladık. Kahvaltı sonrası,  günün devamında biraz dolaşıp dışarıda yemek yiyip günü sonlandırıyoruz. Haftanın yorgunluğunu atmak için birebir.


Bu ay kahvaltı  bizdeydi. Farkllı birşeyler ararken,  internetten bulduğum tarif günün favorisi oldu. yapılışı ise çok basit. Biraz sıvıyağ, 2 diş ezilmiş sarımsak, biraz fesleğeni karıştırıp, domateslerin üstüne döküyorsunuz. En üsttede rendelenmiş kaşarı koyduktan sonra fırında pişiyor. Hem görüntüsü hem tadı leziz.


Bir diğeri de tavuklu börek oldu. Bu tarifi ilk defa denedim sonuç ise şansıma güzeldi :)  Sonrasında Rumeli Fener'inde yürüyüş ve balık ziyafeti sonrasında bizde maç izleyerek günü bitirdik. Blogda fener fotoğrafı çok olduğu için artık eklemiyorum :))



17 Nisan 2012 Salı

Benden Haberler

Son haftalarda hayatımda köklü değişiklikler oluyor. Yıllardır içtiğim sigaraya veda ettikten sonra, işimde de değişklik oldu. Geçen yıl patronum, şirketi sektörde söz sahibi büyük bir firmaya devretti. Anlaşmaları doğrultusunda, biz kendi ofisimizde çalışmaya devam ettik. Fakat İtalya pazarındaki kriz nedeni ile işler iyice duruldu. Bunun sonucunda pazartesi yaptığımız görüşme doğrultusunda merkez ofise geçtim.

Artık 3 kişilik küçük ofisimize veda edip, 5 kata yayılmış şirketteyim, ki kendi kendimin patronu olmaya alıştıktan sonra müdürlerin bol olduğu ortam bakalım nasıl olacak. İtalyan incentive gruplar yerine artık Alman münferit rezervasyonlarla ilgileneceğim. 4 yıllık Harbiye ofisinden sonra artık Taksim Odakule tarafındayım ki bu pek iyi olmadı. Metro çıkışında yürü yürü yol bitmiyor :(

Birde sabah saatlerinde Taksim'de ilginç manzaralar varmış. Mesela polisler mağaza önlerinde sızmış insanları ayıltıp göndermeye çalışıyor, araç trafiğine açık İstiklal Caddesi ise pek güzel gözükmüyor. Gecenin yorgunluğunun çöktüğü cadde yeni güne kendini yenilemiş hareketli bir şekilde başlıyor.

Herşey güzelde, ofisde blog yazmaya alışmıştım ama burda pek mümkün gözükmüyor. Artık akşamdan akşama görüşeceğiz :( Güne blogla başlamayı şimdiden özledim...

16 Nisan 2012 Pazartesi

Polonezköy


Arkadaşlarla kahvaltı sonrası Polenözköy civarında ralli izlemeye gittiğimiz bir gün, dönüşte çay içmek için mekan ararken bu kır lokantasına denk geldik. Yeşillikte mi otursak, yoksa çardakta mı otursak diye gezinirken bende bir kaç kare çektim.


Hava kapamaya başlayıp, güneşin yerini bulutlar alınca iç mekanda karar kıldık. Tabi biz çaylarımızı içerken yan masalardan gelen mangal kokusuna kayıtsız kalamayarak çay sonrası yemeğe geçtik. Etinizi seçtikten sonra mangalda isterseniz siz hazırlıyorsunuz yada onlar pişirip getiriyor.


 Polonezköy tarafına giderseniz Green Hous'a uğramanızı tavsiye ederim. Mekan güzel, servis iyi, birde yanınızda dostlar olunca saatin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.  Ve mangalda mantar daha önce denemiş miydiniz? Tadı leziz :)
Birde evimize 5 dakikalık mesafedeki kır lokantaları dururken bu kadar uzakta ne işimiz var diye düşünmedim değil :)

9 Nisan 2012 Pazartesi

Yeni Hafta, Yeni Karar

Bu kış hiç hastalanmadım diye sevinirken geçen hafta başımı yastıktan kaldıramayarak, bu yaşıma kadarki en ağır hastalıklarımdan birini geçirdim. İlk gittiğimde doktor serumla yetinip, antibiyotik vermeyince, diğer ilaçlar ve evde yatmakda fayda etmedi. Sürünerek tekrar doktora gidip ilave ilaçları da alınca dün biraz kendimi toparlamaya başladım.

Etrafda rahatça yürüyen insanlara bakıp, ne güzel ne kadar sağlıklılar diye özendiğim bir dönem oldu. Ama her işte bir hayır vardır derler ya sanırım bundada güzel bir hayır olacak. Öksürükten uyuyamadığım, nefes almakta zorlandığım geceler sonucunda, 1 haftadır içmediğim sigarayı bırakmaya karar verdim. Umrım duyduğum bu tiksinti devam eder ve sigara artık benden uzak olur.

Kötü geçen bu hafta sonunun aksine geçen hafta sonum güzel ve hareketliydi. Günü güzelleştirenlerden biride Istanbyul'a gelen sevgili Meyra'ydı. Zamanın yetmediği bol muhabbetli, gezmeli güzel bir gün oldu. Tadı gene damağımda kaldı, bir sonraki görüşmeyi bekliyorum :)

Sağlıklı, keyifli haftalar olsun...