skip to main |
skip to sidebar
Kitabın konusunu okuyunca, bu kitabı bekletemeden okuma listesmin ilk sırasına koydum. Anlatım dili ve konusu ile, son zamanlarda okuduğum kitaplardan farklıydı. Aliede ile tanıştığım ilk birkaç sayfa da anlatım dilinden dolayı biraz sıkılsamda, Zara ile karşılaşması ile kitap akıcı bir şekilde ilerliyor.
Kitabın konusu kısaca: Çiftlik evinde tek başına yaşayan yaşlı Aliide Turu bahçesinde yaralı bir kız bulur. Önce kararsızken kızı biraz sorguladıktan sonra evine davet eder. Zara, kocası ile kavga ettiğini ondan kaçtığını söylesede, sakladığı pek çok şey vardır. Bu evde olması bir tesadüf değildir.
Estonya'da 1992 yılında başlayan kitap; anılarla 1940 - 1950 yıllarına gidiyor. Komünizm yıllarına, halkın bağımsızlık arayışlarına, acı çeken ailere tanıklık ediyoruz. Kadınların bedenlerindeki yaralar geçsede, ruhlarında açılan yaralar yıllar geçsede kapanmıyor.
Tavsiye edeceğim güzel bir kitap, okuyanların yorumlarınıda merak ediyorum.
3 yorum:
Hımm listeye yazdım canım tavsiyen için teşekkürler :) mutlu geçsin hafta sonun :)
Hande ben de şimdi okuyorum Araf ı ama aynı sesin dediğin gibi anlatım tarzından dolayı kafam bulandı. Akıcı şekilde okuyamıyorum. Bir yandan da deli gibi merak ediyorum o Zara da bi bit yeniği var ama ne :D
Yeşimcim, iyi hafta sonları canım :)
Damla; ilk başta biraz sıkılıyor gibi oluyorsun ama sonra diline alışıyorsun. Zara'da diğerinde de birşeyler var canım :))
Yorum Gönder