29 Haziran 2012 Cuma

Bir Varmışım Bir Yokmuşum

Blog  ilgi ve emek istiyor ama karşılığını da çok iyi veriyor. İlk başlarda beni okuyan olurmu derken, izleyici sayısı artmaya başlıyor, sonrasında ise çoğunlukla aynı pencereden baktığınız ortak noktanız olan kişilerle yollarınız kesişmeye başlıyor.  Tıpkı  hepsi birbirinden şeker; Meyra, Selin ve Handan ile olduğu gibi :)) Meyra ile daha önce iki sefer buluşmuştuk, Ankara'dan gelişini sabırsızlıkla bekler oldum. Bu sefer hep beraber güzel bir kahvaltı ettik.  Sanki ilk defa değilde uzun zamandır tanışıyormuşuz gibiydi.  Selin ve Handan'da  yazılarındaki gibi samimi ve hayat dolular. Sohbet hiç tıkanmadan akıp gitti, saatin nasıl geçtiğini hiç anlamadım.  Yanlarından ayrılırken tekrar biraraya gelmenin hayallerini de kurmaya başladım :) İlk fırsatta, arayı açmadan yeni bir plan yapmalı :)

Ben yanıma makineyi almadan gidince, bu güzel kareyi de Selin'in sayfasından çaldım :))



Blogun hayatıma kattığı güzelliklerin aksine; farkettim de son zamanlarda her postun arasındaki zaman uzamaya başladı. Ben her seferinde bloga daha çok zaman ayıracağım derken, yapamıyorum... Sanırım blogunda biraz tatile ihtiyacı var. Mola demiyorum çünkü fırsat buldukça yazıcam ama ilgilenememenin verdiği vicdan azabından böylece kurtulmuş olurum :))  Yaz rehaveti diyelim hemen atlatmaya çalışalım :)

Sanırım bu rehavete sebeplerden biride twitter ın sunduğu kolaylık. Anlık haberleşmeler için burdayım beklerim :)

18 Haziran 2012 Pazartesi

Ben Geldim :))

Sabırsızlıkla beklediğim düğünde tatilde bitti, şehrimize geri döndük.  Evlilik törenlerinde anne babalara söz geçiremeyince yolda görsek tanımayacağımız uzak akrabalar, tanıdıklar düğünde oluyor ama sünnet düğününde karar size ait, yakın akrabalar ve sevdikleriniz ile beraber oluyorsunuz. Böyle olunca düğün bu zamana kadar en çok eğlendiğim düğün oldu rüya gibi geçti.


 Tatil ise tadımlık gibi geldi geçti, tabiki 1 hafta yetmedi. Otel Marmaris'in en güzel koylarından biri olan Çiftlik Koyu'nda. Bol virajlı yollardan gidilsede, bu güzel berrak deniz için değer :) Tabi virajlı yolu göze alamayınca sadece bi akşam Marmaris'e indik.  Bodrum, Cunda adası'ndaki gibi bir çarşı beklerken, bulduğum kapalı çarşısı beni hayal kırıklığına uğrattı. Marmaris merkezini pek sevmedim diyebilirim.



 Birdahad a koydan hiç ayrılmadık. Tatil benim için; deniz şezlong arada su kaydırağından ibaret oldu :) Koyda biz, diğer ucunda da bir kaç restaurant vardı. Haziran başında tatile gidince; ilk günler tesis oldukça sakindi. Bu sakinliğe alışınca son günler gelen gruplara düşman gözüyle bakmaya başladım :)  Malum her gelen insan sranın uzaması demek tabi :)



Çocuklu tatil ise çok zevkliydi. Mert otelin maskotu oldu. Öğle uykusuna gittiğinde bile özledik, çabuk uyansa diye sabırsızlandık :)


Tatil boyunca haftasonu kaçamağı için İstanbul'a yakın yerler düşündüm. Ve deniz alır götürür mantığı ile her pisliği denize akıtıp Marmara Denizi'ni mahfeden nesilin bol bol kulaklarını çınlattım...



Tatilde iken sanki hayat durmuş, herşey deniz güneş kumdan ibaretmiş gibi geliyor. İstanbul'daki hayat işler ne kadar uzak geliyor...
Bu kadar uzaklaşmışken; a tatil beldelerine yakın diye İzmir'e mi taşınsak diye düşündüm. Yada Bodrum'a yerleşmek nasıl olur dedim.  Sonunda gene İstanbul'da kaldım... Böyle hayellerle tatil bitti, bügün ise ofis hayatına geri döndüm.


Özlemişim buraya yazmayı sizleri okumayı, budaböyle daldan dala bir yazı oldu....

4 Haziran 2012 Pazartesi

Ben Kaçtım :))



Bu cumartesi yeğenimin sünnet mevlidü vardı. Ablamın arkadaşları sabahtan gelmiş evi girişten itibaren süslemiş. Ben gittiğimde pek iş kalmamıştı. Tabi ben yolu karıştırıp, Sultanbeyli gişelerden çıkıp geri dönmek zorunda kalmasaydım vakitlice gidebilecektim. Ama bilmediğim yollar olunca kaybolma ihtimalim biraz artıyor :(
Neyse, gelen çok oldu, herşey çok güzel geçti. Altınlar takıldıkça, hediyeler geldikçe sünnet çocuğunun keyfi de yerine geldi.
Bu cuma akşamıda sünnet düğünü var. Bizim ev Bahçeköy de, düğün karşıda Green Park Pendik Hotel'de olunca ben perşembeden izne çıkıyorum. Akşam düğünü yapıp cumartesi geceside tatil için Marmaris'e doğru yol alıyoruz.
Bu sefer yanımızda yakın arkadaşlarımız ve hep bahsettiğim Mert bebek var. Tabi o artık 2 yaşında bir ufaklık oldu. Bakalım çocuklu tatil nasıl oluyormuş test edeceğiz :))  Ben keyifli ve hareketli olacağını düşünüyorum :)
Tatil dönüşünde aldığım enerji ile ihmal ettiğim blogımuda gerekn özeni göstereceğim.  Ben bu aralarda pek yazamam şimdilik hoşçakalın :)