31 Ekim 2011 Pazartesi

Çikolatalı Muffin



Evet ikinci denemede muffinlerim biraz daha kabardı :)) İkea'dan kağıt kalıpları da aldıktan sonra, görünümler daha bir sevimli oldu.  Pişirken çukulataların eve yaydığı koku müthiş iştah açıcı. Bu seferki tarif buradan. Evde olduğum zamanlar mikserle bütünleşmiş bir haldeyim, sanırım geçen sene keksiz geçen kışın acısı bu yıl bol kalorilerle çıkacak :)) Dün abartıp iki ayrı muffin yaptım. Evde kalan çukulatalı lokumları ince ince kesip muffine katınca oda ayrı bir lezzet oldu.

Güzel haberlerle dolu bir haftamız olsun :)

20 Ekim 2011 Perşembe

Yas

Böyle durumlarda dilim dolanır.  Sözcükler boğazımda takılı kalır. Çok büyük bir acı...
Sevgili Chilek'e katılıyorum.   "Pazartesiye kadar post yayımlamıyorum". Başımız sağolsun.


16 Ekim 2011 Pazar

Kek Bahane

Bu aralar alışveriş merakım, kıyafete ek olarak mutfak malzemeleri üzerinde. Bu pasta / kek tabağnı da görünce hemen aldım. Denemek için  ilk seçenek; en sevdiğim tariflerden biri olan havuçlu tarçınlı kek oldu.


Tarif teyzeme ait, yumuşacık bir kek.
* 3 yumurta
* 2 su bardağı şeker
* 1 su bardağının yarısı sıvıyağ yarısı su
* 1-2 çay kaşığı tarçın
* 1 paket kabartma tozu
* 1su bardağı havuç
* Aldığı kadar un
* Dövülmüş ceviz

Yapılışı ise malum bildiğimiz gibi. Sonuçta çok lezzetli bir kek oluyor. Ama eve gelince farkedip belki olur dediğim gibi olmuyor ve kapak bombeli olmayınca keki kapayamıyor :(  Mecburen sadece serviste kullanabiliyorum.



İyi haftalar :)

14 Ekim 2011 Cuma

Güneş Orda...


Güneş biryerlere saklansada, hafiften varlığını gösterse yeter, orda olduğunu bilirsin. Birde bazıları vardır senin pırıl pırıl parlayan güneşini bile yok ederler. Gözleri sadece kötü şeyleri görür, iyiyi görmeye tahammülleri yoktur. Mesela aldığın 2 kiloyu sen farketmeden onlar görür. Ama verdiğin 2 kiloyu görmezler. En büyük yetenekleri senin sinirlendiğin şeyleri keşfetmeleri ve bunu kullanmalarıdır. Birde bunu kurnazca yapıyorsa, birine dert yansanda anlamazlar sen kötü niyetli olursun. Başetmek zor, onun gibi olabilmek dahada zor. Tek çare hayatımızdan olabildiğince uzak tutmak, hatta göndermek.
Bu sonbaharda yazlık - kışlık değiştirirken böylesi fazlalıklarıda aradan çıkartalım, ne dersiniz?

Güzel, mutlu, neşeli haftasonlarımız olsun  :))

12 Ekim 2011 Çarşamba

Buhumiss



Bu şirin şeyi görünce, işe yaramasada sehpamda hoş durur diyerek hemen aldım. Eve gelince de denedim. Üst kısımdaki buhardanlığına sıvı haldeki buharmissi döküp, alt kısımda da  tealight  yaktım. Kısa bir süre içinde oda mis gibi kokmaya başladı. Yaydığı koku tealightların yanarken verdiğinden çok daha fazla.
Benimde odam güzel koksun derseniz Cevahir Avm'de sinema tarafındaki merdivene bitişik mum satan tezgahta bulabilirsiniz.  1. veya 2. kat olması gerek :)

10 Ekim 2011 Pazartesi

Yol Nereye Giderse

Cumartesi günü, yazdan kalma güzel havayı görünce ne yapsak diye düşünürken, kayınvaldemden "balık yemeğe gidelim mi?" diye telefon alınca bizim istikamet Rumeli Feneri olarak belirlendi.




Bol oksijen alarak ağaçlar arasında güzel yollardan geçtik.



Herzamanki restauranta yemeğimizi yedikten sonra, Boğaz'ın Karadeniz ile birleştiği manzaraya doğru çayımızı içtik.


Arada gözlerimiz renklere takıldı.


Bu kadar yemek yedikten sonra biraz yürüyüp eritelim diyerek kaleye doğru yol aldık.



Bu kadar gezmek yetmez diyerek Garipçe Köyü'ne uğradık. Birdahaki sefere yemeğimizi bu kumsalda yemeliyiz diye düşünceye daldık.


Madem yemek yiyemiyoruz  ozaman bizde taze ev ürünlerinden ve meyvelerden alalım dedik.



Bu günlük bu kadar temiz hava yeter diyerek e hadi eve dönelim dedik.  Dönüş yolunda son bir kare ile günü bitirdik.



7 Ekim 2011 Cuma

Benimde Torpilim Var :)

Bir kitap okudum hayata bakış açım değişti diyebilmeyi isterim. Öyle bir kitap buldum. Benim inandığım sözler vardır; iyi düşün iyi olsun, birşeyi çok istersen olur, eksik dua etme gibi. Yürekten istediğim şeylerin gerçekleştiği çok oldu, o yüzden inancım yüksek, istemeye devam. İşte şimdi okuduğum "Evrenden Torpilim Var" da bana göre bunları özetliyor. Bana çok iyi geldi kitap, benim için bir ilk, iki haftayı geçti ve ben kitabı bitirmedim.  Okadar yavaş okuyorum ki, sebebi bitmesin istiyorum. Kitap sayesinde kendimi enerjimi hep yüksek tutmaya, kötü şeyleri bile iyi tarafından görmeye motive ediyorum. Bazen enerjim düşüyor bazı olaylarda umutsuzluğa kapılıyor gibiyken, kitaptan birkaç sayfa okumak iyi geliyor. 

Enerjimizi yüksek tutmalıyızki positive enerjiyi kendimize çekelim. Enerjiniz düşükse gün içersinde sıkıntılı olaylar yaşamanız kaçınılmaz. O yüzden herşeyi iyi tarafından görmeye çalışıp kendimizi sıkıntılardan uzak tutarak muylu oluyoruz :))

Birde akşam hangi enerji ile yatarsak sabah öyle kalkarmışız. Bu akşam kendimizi yüksek enerjiye getirip uykuya öyle geçelimki, haftasonuna güzel bir enerji ile başlayalım :)

4 Ekim 2011 Salı

Alışkanlık


Bir gece dedem ablam ve beni alıp köyde göl kenarına gezmeye götürmüştü. 8-9 yaşlarındaydım, göl kenarındaki evleri görünce (özelliklede havuzlarını) bayılmıştık. Bu arsada bizim deyince dede buraya ev yapsana diye tutturmuştuk. Hayalimizde bahçede havuzu olan bir ev vardı ama göl manzarası ile yetinerek dedem evi yaptırdı. Köydeki eve mesafeside 8-10 km dir, sanki fikirlerimi sorulmuş gibi  "bu kadar yakın iki ev olurmu diye" konuşanlar çok olmuştu.  Her zaman bu evi torunlarım için yaptırdım der. Bir yazın tamamını orda geçirmiştik, sonraki seneler sıksık gittik. Köye gelen misafirleri hep burda ağırladık. Çocukluk yılları,genç kızlık yılları hep burada geçti.

Hayalimde bu evin bahçesinde bekarlığa veda gecesi düzenlemek vardı, ama misafirler için geliş gidiş zor olur diye yapamadık. Yıllar geçip, bizim köye gidişlerimiz azalınca, dedeminde artık iki evin bakımıyla uğraşacak hali kalmayınca geçen sene evi sattı. Buradaki yazımdaki gölün manzarasına sahip ev. O gün evi görünce geçmişe gittim. Satılma kararını haklı bulsamda ayrılmak üzüyor insanı. Hele benim gibi hatırası var diye küçük bir kağıt parçasını bile atmaya kıyamayan biri için oldukça zor.